Jerome David Salinger Kimdir?
Jerome David Salinger , 1 Ocak 1919 yılında New York‘ta
dünyaya geldi. Salinger’ın babası Sol Salinger Polonyalı bir Yahudi, annesi Mariam
Salinger ise yarı İrlandalı’ydı. Kendisinden sekiz yaş büyük bir ablası vardı.
İlkokulu McBurney okulunda bitirdi. Asosyal ve içine kapanık bir çocuk
değildi.New York’ta birkaç defa ev değiştirdikten sonra uzun yıllar
yaşayacakları Central Park’taki bir apartman dairesine taşındılar. Okulda
dikkat çekiciydi. Uzun boylu, yakışıklı, esmer tenli ve komik üslubu sayesinde
girdiği ortamda dikkat çekiyordu. Okul gazetesinde yazılar yazıyor ve edebiyat
ile ilgileniyor, aynı zamanda tiyatroya ilgi duyuyor ve eğitim alıyordu. Daha
sonra babasının yönlendirmesiyle Valley
Farge askeri lisesine kaydoldu. babası onun yazarı olmasını istemiyordu. Tiyatroyla
ilgilendiği ve oyunlarda yer aldığı için oyuncu olacağını düşünüyorlardı. Bu
dönemde hikayelerini yazmaya başlayan Salinger, askeri lisede yatılı okuduğu
için yazılarını gizli şekilde örtünün altında yazıyordu.
1936 yılında New York Üniversitesi’ni kazandı. Bir süre sonra okulu bırakıp babasının işlerine yardım etmek üzere yanına döndü. Babası onu Viyana’ya gönderdi.Hitler Avusturya’ya girmeden 1 ay önce Viyana’yı terketti. Ertesi yıl Collegeville Ursinus Üniversitesine gitti fakat burada bir dönem öğrenim görebildi. 1939 yılında Colombia Üniversitesi’ne yazar olmak için girdi. Okuldaki öğretmeni Whit Burnet bir dergide editörlük yapıyordu. Salinger ondan kısa öykü dersleri alıyordu. Whit Salinger’ın yazılarını çok beğeniyordu ve derginin bir sayısında onun yazmış olduğu bir öyküyü yayınlamak istiyordu.Bunun üzerine Salinger’ın yazmış olduğu ‘’The Young Folk’’ isimli öykü yayımlandı.
1941 yılında Oona O’neill ile görüşmeye başladı. Platonik bir aşıktı ve kadına sürekli uzun mektuplar yazıyordu. Fakat bu ilişki büyük bir yıkım ile sonuçlandı. Salinger II.Dünya Savaşına asker olarak katılmaya gittiğinde O’neill Salinger’ı terk etti ve Charlie Chaplin ile evlendi. Orduya katıldıktan bir süre sonra havacılık eğitmeni olarak görev aldı. Kendisine büyük ün Kazandıran ‘’Çavdar Tarlasında Çocuklar’’ adlı eserinin bir bölümünü cephedeyken yazmış ve kitabın 6 bölümü cebindeyken Normandiya Çıkartması’na katılmıştır.
Paris’in kurtuluşu sırasında, o dönemin en sevilen
yazarlarından biri olan Ernest Hemingway ile tanışır. Büyük bir Hemingway
hayranı olan Salinger, bu sayede öykülerini ona okutma fırsatı bulmuştur.
Çavdar Tarlasında Çocuklar kitabının taslağını okuyan Hemingway, kitabı çok
beğenmiş ve öykülerindeki pırıltıyı hemen fark etmişti.
Ordudaki görevinden sonra ağır bunalım yaşayan Salinger’a stres bozukluğu teşhisi kondu ve 1945 yılında yaşadığı sinir krizi sonucu bir süre Nünberg’de hastaneye yatırıldı. Sahte dünyaya ve neredeyse bütün insanlara karşı nefret doluydu ama yazmaktan hiçbir zaman vazgeçmemişti. O dönemde Çavdar Tarlasında Çocuklar kitabını yayınlatmak için daha önce öykülerini yayınlamış olan New Yorker’a yolluyor fakat editörler kitabı son derece yüzeysel ve yavan buldukları için beğenmiyorlar. Hatta bir editör kitabın baş karakterinin deli olduğunu söyleyerek Salinger’ın çıldırmasına neden oluyor. Daha sonra yayıncı Harcourt Brace ile kitabı yayımlaması için anlaşıyor fakat yayıncı kitabın bazı yerlerinde değişiklik yapmasını istediği için Salinger bunu kabul etmiyor ve anlaşmayı bozuyor. Kitabın olduğu haliyle basılması Little,Brown Company sayesinde gerçekleşiyor.
Yayınlandıktan sonra dünyanın her yerinde ses getiren ve çok
beğenilen kitap, okuyucuları kötü etkilediği ve duygusuzluk taşıdığı yönünde
ağır eleştirilere maruz kalıyor. Hatta o dönemde John Lennon’ı öldüren Mark Chapman’ın cebinden kitabın kopyasını çıkması ve adamın
ifadesinde öldürme sebebinin kitapta yazdığını ve kişisel manifestosunu kitabın
oluşturduğunu söylemesiyle kitabın ünü bir müddet lekeleniyor. Sadece bununla sınırlı
değil, 81 döneminde ABD başkanı Oonald Reagan’a suikast düzenleyen John Hinckly
JR.’ın dairesinde,89 yılında Rebecca Schaeffer’i öldüren John Borda’nın
üzerinde aynı kitabın olması Amerikan kamuoyunda tartışmalara sebep oluyor ve
kitap pek çok okulda yasaklanarak sansüre uğruyor. Roman bir dönem de komünizm
propagandası yapması ile suçlanıyor.
İlk romanı ile üne kavuşan Salinger bu ilgiden çok çabuk
sıkılıyor ve ürküyor. Böylelikle inzivaya çekilme kararı alıyor ve insanlarla arasına perde çekiyor Sadece tek
bir raportaj teklifini kabul ediyor. Bu raportajı bir lise öğrencisi ile yapıyor
ve daha sonra buna pişman oluyor çünkü yaptığı raportaj yerel gazetenin eline
geçiyor ve heryerde yayınlanıyor . Bundan rahatsız olan yazar,bahçesine uzun çitler
çekerek insanların kendisini görmesini engelliyor, dünyayla ilişkisini tamamen
kesiyor. Hatta bir dönem evinde yangın çıkmasına rağmen dışarı adım atmamakta
ısrar ediyor.
Savaşın ardından Nazi Temizleme Projesi olarak adlandırılan
çalışmalara katılan Salinger, 27 yaşındayken Nazi bir kadın olan Slyvia ile
tanışır ve onunla evlenir. Ailesi Yahudi olan Salinger, kısa süre sonrasını
Slyvia ile boşanır. Daha sonra Claire Douglas ile evlenir ve iki tane çocukları
olur. Fakat Salinger savaş sonrası girdiği bunalım ve yazmaya olan bağlılığı
yüzünden evlerinin yakınlarındaki bir kulübede vakit geçirir ve günlerce
kendini oraya kapatır. Yazdıklarının ve kulübesinin yanına karısı ve
çocuklarını yaklaştırmaz. Kulübesine sadece kendi kabul ettiği misafirlerin ve
Budist rahiplerin girmesine müsaade eder. Buna daha fazla dayanamayan Claire,
çocukları alır ve evi terk eder.Salinger sürekli yazmasına rağmen 1965 yılından
sonra hiçbir şey yayınlamaz. Hayranları onun ailesinin kitaplarında yazdığı
yaklaşık 60 kişilik bir aile olan Glass ailesi olduğunu söylerler.
Bir süre sonra 18 yaşında olan Amerikalı yazar Joyce Maynard ilişki yaşamaya başlar. Bir gün çocukları ve sevgilisi ile gittiği bir tatilde çocuklarının kendisi ile oyun oynamak istemesine dayanamayan ve bunalan Salinger, daha fazla çocuk istemediğini söyleyerek Joyce’dan ayrılır ve onu bir taksiye koyarak havaalanına gönderir. Daha sonra Salinger’ın bir kadın düşkünü olduğu ve kadınlardan vazgeçemediği için Joyce ile sevgili olduğu sırada başka kadınlara da mektup yazdığı ortaya çıkıyor.
Sadece bir öyküsünün filmleştirilmesine izin vermiştir.
Yapımcı Darry Zanuck 1948 yılında Sarsak Dayı öyküsünün haklarını satın alıyor
ve ‘’My Foolish Heart’’ filmi vizyona giriyor. Salinger bu filmden nefret
ediyor. Kimsenin hakkında bir şey bilmesini istemeyen, hatta ‘’Çavdar
Tarlasında Çocuklar’’ adlı kitabı yayınlandıktan sonra kitabın arka kapağında
resminin olmasından rahatsızlık duyduğu için arka kapaktan resmini kaldırtan
Salinger, 1980 yılında biyografisini yazmak isteyen Ian Hamilton’a yayınlanmayan
mektuplarından alıntı yapmasını engellemek için dava açıyor ve davayı
kazanıyor. Fakat Salinger’ın biyografisini yazmayı kafaya koyan Hamilton,1988
yılında Salinger’la olan dava süreci hakkında bir kitap yazıyor ve yayınlıyor.
Tanınmak ve hakkında bir şeyler bilinmesini istemeyen Salinger, fotoğraf
çektirmeyi bile sevmiyor ve istemiyordu . Gizlilik isteği onun için öyle bir
boyuttaydı ki 1990’lı yıllarda aralarında geçen anılarını yazan eski sevgilisi
Joyce Maynard ve kızı Margaret Salinger ile sorunlar yaşadı.
Günümüzde Salinger’a ait tek bir güncel fotoğraf
bulunmaktadır ve bu fotoğrafta market çıkışında yakalan Salinger, fotoğraf
makinesine doğru yönelttiği yumruğu ile görülmektedir. Ölümünden sonra ona ait
olduğu iddia edilen klozet, e-bay’den
açık arttırmayla satılmıştır.
2016 yılının sonlarında bir karikatür birliği Salinger’ın Cornish, New Hampshire’deki evinin bir odasında yaşamak isteyen karikatür çizerlerinin başvurularını kabul etti. Kazanan kişi “istisnai bir iş” yaratmak için evde kalabilecek ve işine odaklanabilecekti. Bu şanslı kişi The New Yorker için çalışan Harry Bills oldu ve evde yaşamaya başladı.